Kerem ve Annesinin Hikayesi-1.bölüm

İkimiz de artık bir bebek istediğimizi biliyorduk. Bebeğin gelmesinin biraz zaman alacağı gerçeğini kabul ederek bu yolculuğa çıkmaya karar verdik. Ama oğlum çok bekletmedi bizi. 30. doğum günümde hamileydim artık.


18 Ağustos 2010 tarihinden başlayan 40 haftalık geri sayıma girdik böylece. Benim için gayet mutlu ve genel olarak eğlenceli bir süreçti. Son zamanlarda iyice artan mide yanmalarını ve bel ağrılarını saymazsak tabii. Baba adayı için de -bazen duygusal olduğum(u düşündüğü) zamanlar haricinde- güzel bir süreç olduğunu söyleyebilirim sanırım.

Hesaplanan doğum tarihi 25 Mayıs 2011 Çarşamba'ydı. Mayıs ayı güzeldir. Ne çok sıcak ne çok soğuk. Önü yaz. Yenidoğan bebek sere serpe büyür. Sevmiştim doğum zamanını. Ancak her ne kadar burçlara takan biri olmasam da, ikizler burcunu az çok tanıdığım için gün ikizlere varmadan doğsun istiyordum oğlum :)

Bu sırada normal doğum yapabilmek, doğumu kolaylaştırmak, hamilelik sırasında yaşanacak ağrıları en aza indirmek için yoga/pilates kursu araştırmaya başladım. Şans eseri Güven Hastanesinde doğum öncesi yoga kursu olduğunu öğrendim. Kurs Cumartesi günlerindeydi. Hala çalıştığım için günü ve saati bana çok uygundu. Kursa başladığımda hocaları da çok sevdim. Espri konusu haline getirilen yoga görüntüleri yoktu kursta. Gayet zorlayıcı - ve bir o kadar rahatlatıcı- esneme ve nefes çalışmaları vardı. Aynı zamanda hocalar da normal doğum hakkındaki korkularımızı son derece açıklayıcı şekilde gideriyorlardı. Ben zaten kararlıydım ama daha da kendime güvendim onların sayesinde.

Arkası yarın... :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir garip sütten kesme hikayesi