İcatlar ihtiyaçtan doğar

Benim durumuma uyarlarsak bu lafı "çözümler zorunluluktan doğar" diye değiştirebiliriz. Çünkü içinde bulunduğum kötü şartlardan dolayı değiştirdiğim yöntemler güzel çözümler getirdi.

Anlatayım. Aralık 2011'den beri bel fıtığından muzdaribim. Doğumdan sonra kalan kilolarım, sezaryen sonrası ağrılarımdan dolayı fazla hareket yapamamam, işe erken başladığımdan dolayı işyerinin stresi derken bir gün oğlumu kaldırırken yamuldum. O kadar kötü yırtılmış ki, fizik tedavi bile tam çare olamadı. Sadece ayağıma kadar vuran acıyı hafifletti, şimdi sadece dizlerime kadar vuruyor. Gündelik işlerimi yapabiliyorum ama sürekli aralarda yatarak dinlenmem gerekiyor. 

Tabii bu durum oğlumla fiziksel ilişkimi de tümden değiştirdi. İlk zamanlar geceleri yatağından kaldırıp emzirip tekrar yatağına yatırıyordum. Artık kilosu da iyice arttığından kaldırıp kucağıma alma kısmını iyice azalttım. Gece emzireceksem eşim yatağa getiriyor ve yatarak emziriyorum. Sonrasında ise yatağına kimse götüremediğinden mecburen bizimle yatıyor. Gündüzleri ise odasında kendi yatağında uyku öncesi ritüellerimiz vardı. Ağlayınca kucağıma alıp yatır kaldır yapıyordum. Uzunca bir süre uyku eğitimi ile uğraştım. İşe de yaradı. Ama bu fıtık yüzünden genel konsepti değiştirmeden uyarlama yapmak zorunda kaldım. Özellikle gündüzleri. 

Gündüzlerimiz artık genelde hep salonda geçiyor. Uykusu geldiğini anlayınca (yanıma gelip mızıldanıyor, bazen gözlerini ovuyor, bazen de iyi geceler der gibi el sallıyor) yerde kucağıma veya ayağıma yatırıp sallamadan duruyorum. Emziğini veriyorum eline. Nenni söylüyorum, konuşuyorum, masal anlatıyorum. Kuşlara, havhavlara, pisi pisilere, arabalara, oyuncaklara el sallayıp iyi uykular yapıyoruz. Böylece gözleri gidiyor. Ben de hemen yanıbaşımızda yerde hazırladığım battaniye üstüne yatırıyorum. Ben de belimi dinlendirmek için salondaki kanepede uzanıyorum.Yaklaşık 45 dakika sonra bir uyanıyor. Bazen mırıldanıp tekrar uyuyor kendi kendine. Bazen de ağlıyor. Yanına gidip sakinleştiriyorum. Genelde tekrar dalıyor. İşte güzel sonuç da burada çıkıyor. Eskiden odasında yattığında 1.5 saat nadir uyurdu. Artık çoğunlukla 1.5 saat uyuyor. Hatta bugün kesintisiz 2 saat uyudu. Uyandığında ise biraz etrafını seyredip halıda duran oyuncaklarla oyuna başlıyor hemen.

İşte bizimkinin muhteşem yatağı :)

Yani bu zorunlu hallerden dolayı yeni çözümler yarattık. Hem belimi zorlamıyorum hem de uykunun tadını çıkarıyorum :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir garip sütten kesme hikayesi